“Dönülmez akşamlarda”; dersen “Eyvâh!”, kâr etmez.
Azıksız gidenlere, beyhûde “Vâh!”, kâr etmez.
Batan ömür güneşi yalnız Mahşer’de doğar,
Şafaktan medet umma, gelen sabah kâr etmez.
Azgın nefsin elinde çark olup çevrilirken;
Îman harâb olursa, ne yapsan; âh, kâr etmez.
Bir zindan karanlığı hükmeder yüreğine,
Dünyaya esir olma, mala tamah kâr etmez.
Hakk’a teslimiyettir, gönüllerin ilacı,
Maddeye meftûn kalbe; nûr-u dergâh kâr etmez.
Ne servet, ne iktidar, ne rütbe, ne de makam;
O’nun mağfiretinden gayri penâh kâr etmez.
Derûnî karanlığa Kur’ân’ın nûru gerek,
Kalpler mühürlenmişse, küfrü ıslah kâr etmez.
Kul, kabre hazırlansın; kabir hazırlamasın;
Som altından olsa da son karargâh kâr etmez.
Kıble’siz denizlerde boşuna kürek çekme;
Bize Beytullah gerek, başka cenâh kâr etmez.
Alınan her nefesi, “Veren”e yâr olalım,
Aşk-ı İlâhî yoksa bil ki salâh kâr etmez.
Saçımdaki her beyaz, bu sevdânın âhıdır;
“Gül”e sevdâlı Güneş; aşkı, günahkâr etmez.
Sen’sin bütün dertlere derman olan Allah’ım,
Kelime-i Tevhid’siz hiçbir felâh kâr etmez.
Dr. Mehmet GÜNEŞ