Türküler çok şey anlatır, rengi yoktur... Enpolitik.com yazarlarımızdan Prof. Dr. Namık Açıkgöz, köşesinde her ne kadar siyasî sınırlara müdahale edilse de türkülere ve kelimelere söz geçirilemediğini anlattı.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz, Lozan anlaşmasına rağmen Kuzey Irak ve Kuzey Suriye'nin ayrılmadığının altını çizerek, 'Lozancı müstevliler ellerine cetvel alıp toprağı bölebilmiştir ama türküleri asla bölememişlerdir. Bugün pek çok türküde Suriye ve Irak coğrafyası vardır. Kilis?te küsen sevgili Haleb?e gider; bir başka türküde bebeğin bey babası Şam?dan gelir; Yunus Emre, Urum ile Şam?ı gezer, Karacaoğlan zaten o coğrafyanın çocuğudur. Onun sevgisi ve dünyası ne Sevr tanır ne de Lozan!...' der.
Açıkgöz, bugün türkülerde de Suriye ve Irak coğrafyasının olduğunu belirtti. Karacaoğlan?ın ve Deli Boran?ın Münbiç şiirleri ile geçmişle 19. yüzyıl Münbiç'ini anlatan Açıkgöz, 'Yer adlarının Türkçe olması, hâlâ yaşamakta olan halkın büyük bir kısmının Türkçe konuşması ve bir kısmının da Arapça konuşuyor olsa da Türkmen olması ve hepsinden de önemlisi, siyasî sınıra müdahale eden Lozancıların, duygulara, türkülere ve kelimeler sözlerinin geçmemesi, bizi tekrar o topraklara çağırıyor? Adalet için, barış için, zulmün sona ermesi için tekrar o topraklara postalımızın izi çıkmalı ve Türk, Arap, Kürt ve diğer etnik yapıya mensup insanların selameti için Afrin?den sonra Münbiç, Aynülarap, Tel Abyad, Re?sülayn, Kamışlı, Haseke, Derbesiye ve Malikiye?ye de postalımız değmelidir. Ondan sonra ver elini Sincar ve Kandil!...' diyor.
Prof. Dr. Namık Açıkgöz'ün ' Karacaoğlan ve Deli Boran?ın şiirlerinde Münbiç' adlı yazısı için TIKLAYIN