AŞKI CEHENNEME ATTILAR

Yazarımız Haşim Akten'in AŞKI CEHENNEME ATTILAR isimli romanı 12 Eylül darbesinin en 'güzel' anlatıldığı eserlerden biri hiç şüphesiz...

Kültür-Sanat 22.11.2017 01:43:28 0
AŞKI CEHENNEME ATTILAR

 

?Allah bir damla gözyaşına dayanamayıp merhametinden cehennemini söndürür, ama bu zalimlerin cehennemini söndürmeye sel olan gözyaşları yetmedi.? diyen Haşim Akten?in yazdığı bu roman 12 Eylül darbesinin acı gerçeklerini anlatıyor.

Akten,  önsözünde romanını şöyle anlatıyor.

Önce Kelam?

Bu kitapta okuyacaklarınız yaşanmış gerçeklerin romanlaştırılmaya çalışılmasından başka bir şey değildir. İsimler değiştirilmiştir ve olaylar tamamen yazarın ha-yal dünyasında kurguladıklarından ibarettir. 12 Eylül?ü ve Mamak?ı merak edenler için bir küçük vesika hükmündedir.

Mamak?ı her yaşayan başka türlü algılamıştır. Mamak cehennemini yaşamış mazlumlar; gönül dünyalarında hisset-tikleri ile binlerce romana malzeme olabilecek acı hatıralarla doludur. Kimi sadece bir zulüm olarak algılar, kimi bir kahramanlık destanı olarak görür, kimi hayatının yıkılışı, kimi ise dirilişinin ve gerçeğe uyanışının sebebi bilir. Bu kitapta okuyacaklarınız sadece benim şahsi bakış açımdır.

Mamak?ta yaşayanların bir kısmı hayata küsmüş ve san­ki ortadan kaybolmuşlardır. Kimi siyasette kendisi için büyük bir aksiyon haline dönüştürmüş ve mücadelesini kaldığı yer-den devam ettirmek olarak değerlendirmiştir. Kimisi de ken-dini Rabbine adayarak münzevi bir hayatı tercih etmiştir.

Kader rüzgarları estiğinde nice olumsuzluklar yaşanmış olsa bile vefa bizi birbirimize bağlayan en büyük kenetti Resul?den bize kalan.

Yaşadım ve hissettim. Kimseye tenkit hakkı bırakma-mak için özel isimler kullandım, çoğu isimleri ve olayları kurguladım ve değiştirdim. Ama isimlerini zikretmekten haz duyduğum, gurur duyduğum isimleri kullanmaktan çekinme­dim. Romanda kendi ismimi de kullanmadım, anlatılanlar birebir benim hayatım değildir. Kerim birçok ülkücünün yaşadığı gerçeklerin kendisi üzerinden yansıtıldığı kurgusal bir karakterdir.

Hazret-i Hüseyin(R.A)?e yapılan zulüm onu acizleş-tirmiş değildir. Tam tersine O?nun yiğitliğinin, cesaretinin, zulme başkaldırışının bir simgesi olmuştur. Ama Hüseyin?in ruhunu ve bedenini nasıl çiğnediklerini ve ezdiklerini anla-madan Kerbela?yı anlayamazsınız.

Mamak da bir küçük Kerbela?dır. Her zalim bir Yezid, her mazlum bir Hüseyin?dir çünkü.

Burada sadece Mamak zulmünü anlatmadım. Kendi­mi sorguladım, toplumu sorguladım. O yıllarda toplumdaki çarpıklıkları sergilemeye çalıştım.

Hoca olmadığımı herkes bilir. Yazdıklarım dini kurallar olarak algılanmamalıdır. Toplumdaki olayları, konuşulanları ve olanları yazdım. Herkesin acaba sorularının karşılığı alim-lerimize aittir.

Bazen okumak istemeyeceksiniz, gözlerinizi kapata­cak veya duymak istemeyeceksiniz ülkemin acı gerçeklerini. Ama bunlar gerçekler. O yüzden evimde oturup sadece işimi yapar, namazımı kılar, cennete giderim diyemezsiniz.

Solcularla ilgili görüşler o günlerden kalma görüşlerdir. Ülkücülerin solcuları değerlendirmelerinin nasıl olduğunu göstermek içindir. Yoksa kesin gerçekler olarak sunulmamıştır. Kesin gerçeklerin bildiklerimizden farklı olduğunu yıllar son­ra iki taraf da görmüştür herhalde. Göremedilerse yazık olmuş geçen ömre demektir. Solcularla ilgili şimdiki düşüncem ise bir duadan ibarettir, ?İki Ömer?den hayırlısı olsunlar? diye.

Kerim cehennemde Abdülkerim olacaktı. Teşekkürler 5?li konsey. Mahkemede müdahil olmayacağım, çünkü mağdur olmadım, zulmün altında Hüseyin?i buldum ben.

12 Eylül öncesi ülkücülerini ve teşkilatı merak eden gençler için birkaç fotoğraf koydum meraklarını biraz olsun giderebilmek için. Ben Mamak?ta cehennemi düşündüm ve layıkıyla değil amma kendime geldim. ?İnsanın âciz olmasına rağmen kurduğu cehennem böyle olursa Yüce Kudret?in kurduğu cehennem nasıl olur?? diye düşündüm ve korktum. Dilerim bu kitabı okuyanlar da bunu düşünürler ve günah işlemekten vazgeçerler ve dünyalık hiçbir ideoloji için değil de sadece Allah?ın davası için yaşarlar.

Bu kitabı yazarken aynı olayları tekrar yaşamanın ızdırabını çektim. Kitabın bir an önce bitmesini istedim. San­ki Mamak?taydım.

Kurgusal olsa da bu roman, yakın tarihin bu acı gün­lerini yaşayan bir insanın yaşadıklarına, o günlerdeki duygu ve düşüncelerine dayanmaktadır. Anlatmak istediğim şey birbirimizin iç dünyasını tanımadan birbirimize düşmanlık yapmamamız veya iç dünyalarımızı bilmeden birbirimizi mahkûm etmememiz gerektiğidir.

Roman kahramanının tüm o muhteşem güzellikleri arkadaşlarımın imrenilecek karakterlerine aittir. Tabii ki ek­sikleri olanları da yazdım az da olsa. Gerçeklerden kaçamaz-dım. O yüzden kahramanın adını Kerim koydum ve mem­leketi olarak da insanını çok beğendiğim ve çocukluğumun geçtiği Urfa?yı seçtim.

Yerler, tarihler, isimler birebir aynı değildir. Ama olay-lar yaşanmış gerçek olaylardır. Romanı oluşturabilmek için böyle yaptım.

12 Eylül?ü yapanlar haklı bile olsalar bu zulmü yap­mada ne kadar haklı olabilirler? Hiç bir zalimin zulmüne haklı bir gerekçesi olamaz. Zalimler her zaman haksızdırlar. Mazlumların göklere çıkan ahının altında er geç ezileceklerdir.

Solcuların haklılığını ve doğru yolda olduklarını anlatan çok kitaplar yazıldı. Filmler, diziler çekildi. Ülkücüleri haksız ve kötü gösterdiler. Hatta solcuların bu propagandalarına bi­zim Müslümanlar da inandılar ve ülkücülerden uzak durdu­lar. Bu kitapta yazılanlar edebiyat yapıp ülkücüleri temize çıkarma gayesini gütmez. Tamamen olmasa da şahit olunan gerçekleri, yazılamamış bir destanı, Hüseyince haklılığı ve mazlumluğu anlatmak için yazılmıştır sadece.

Yazılamayan o kadar çok şey var ki! Muhsin Başkan?ın dediği gibi ?Biz size birkaç şey anlatıyoruz. Onların arasını siz doldurun?.

O kadar kahramanlar vardı ki harekette ve Mamak?ta, hepsini buraya sığdırmanın imkânı yoktu. Hatta filan ağabeyden de bahsetmiş mi denilip merak edilecek o kahramanları selamlamaktan başka bir şey yapamadım. Özür dilerim.

Mamak öyle bir cehennemdi ki; Allah bir dam­la gözyaşına dayanamayıp merhametinden cehennemini söndürür ama bu zalimlerin cehennemini söndürmeye sel olan gözyaşları yetmedi.

Başakşehir / İstanbul

Eylül, 2015

Haşim Akten bugünlerde bu romandan esinlenerek Ankara?da 2019 yılında çekeceği ?CEHENNEME HOŞGELDİNİZ? filminin senaryo çalışmalarına başladı.

 

 


Cumartesi 27.9 ° / 16.1 °
Pazar 28.5 ° / 16.2 °
Pazartesi 28.1 ° / 17.1 °