Vaktiyle bizim köyde, Nağme ve Sıdıka adında iki kadın varmış. Nağme, biraz tuhafmış. Nasıl desem, akıldan yayan. Bizde akılsızlara, akıldan yayan denir.
Nağme, Sıdıka ile sık sık kavga eder; ertesi gün bacılık olurmuş. Sıdıka da ne yapsın, akıldan yayan diye idâre edermiş Nağme?yi. Köy halkı, Nağme?nin kavgasını da barışmasını da ?Nasılsa yarın döner? diye ciddiye almazmış. Bu durum, darb-ı mesel olmuş.
Bizim oralarda, birbirlerinin yüzüne bakamayacak laflar edip sonra da barışanlara, ?Nağme, bugün Sıdıka?yla bacılık olmuş? denir.
?..
7 Haziran 2015 sonrası, Meclis?de yemin töreni?
Devlet Bahçeli ve Ahmet Davutoğlu selâmlaştılar. Hattâ Davutoğlu ve bâzı bakanlar, yemin ettikten sonra Bahçeli?yi alkışladılar.
Ben gibi oldum olası iki partinin bir araya gelmesini isteyenler, çok sevindiler elbette. Niye olmasındı? Temelde iki kardeş parti değil miydi? MHP ulusalcıları, Ak Parti liberalleri silkeleyip el ele yola devam etse ne güzel olurdu. Nitekim o günlerde aynen böyle şeyler yazmıştık.
Fakat o da ne? Bir köşe yazarı, Ahmet Davutoğlu?nu hedef alarak ?Bahçeli?yi nasıl alkışlarsınız?? diye kükredi köşesinden. Sebebini de açıkladı:
?Aynı gün içinde, Cumhurbaşkanı Erdoğan Meclis'e geldiğinde grubuyla beraber yerinde oturup, saygısızlık etmesini mi alkışladınız? Cumhurbaşkanı'na yönelik 'Beştepe'den çık, Çankaya'ya gel' diye buyurgan bir dille 'yer göstermesini' mi alkışladınız? Yoksa 'Bilâl'i ver, koalisyonu al' şeklindeki rezil üslûbunu mu alkışladınız??
Evet, Sabah yazarı Hilâl Kaplan, aynen böyle yazdı o günlerde.
Ahmet Altan?ın şemsiyesi altındayken Türkiye Cumhuriyeti Başbakanı Recep Tayyip Erdoğan hakkında ?Ölülere işkenceyi meşrulaştırıyor.?(21 Temmuz 2010-Taraf) iddiâsında bulunan yeni yetme bir yazar, yıllar sonra MHP?lilerin Erdoğan?a yaptığı saygısızlığın hesâbını, Erdoğan?ın yol arkadaşı Ahmet Davutoğlu?ndan soruyordu.
Kollarımız yana düştü. Bu, MHP ile koalisyona girilmeyeceği anlamına geliyordu. İstikbâli, bazı köşelerden öğrenmeye alışmıştık.
Peki, ya şimdi?
AK Parti ve MHP el ele, kol kola? Karanlıkta göz kırpmalar filan. Başbakan Binali Yıldırım, MHP?ye 5 bakanlık verileceğinden bahsetti. (Yanlış anlaşılmasın. Bundan gâyet memnûnum)
Aynı yazardan çıt yok.
Şaşmıyorum artık. Nağme, Sıdıka?yla bacılık olmuş.
Daha da vahimi, Bekir Bozdağ, bir MHP?liyle bile değil, CHP?li vekille ele ele görüntülendi.
Çıt yok?
?Kimin elini tutuyorsunuz acaba?? diye soran yok.
CHP?liler, Cumhurbaşkanı?na MHP?lilerden daha saygılı da haberimiz mi yok?
Demek ki bütün mesele Davutoğlu imiş. Ne yapsa suç hânesine kaydedilecekmiş. Hani, gölün üzerinde yürüse ?yüzme bilmiyor? diye kınanacakmış.
----
Bir Nağme-Sıdıka vak?ası daha var.
Dün Yeni Akit yazarı Mehtap Yılmaz, Ahmet Davutoğlu?nun açıklamalarıyla dalga geçti:
?Cümle saç! Bitmezse milletin beyni utansın.?
Aynı yazar bir buçuk yıl evvel Ahmet Davutoğlu?nu ağlayarak dinlediğini ve söylediklerini ölene kadar unutmayacağını yazmıştı. Davutoğlu için ?Müslüman Ahmet Davutoğlu? demişti.
Yazık, çok yazık!
Fikir yok; Türkçe yok. Üslûb desen, hiç yok.
Yanlış bilmiyorsam birisi üniversite görmemiş, diğeri doktoralı iki yazar hanım.
Keyfiyet aynı.
Bunlar nasıl köşe yazarı?
Devlet büyüklerine hakâret etme, dalga geçme cesâretini nereden alıyorlar?
Hiç mi devlet terbiyeleri yok?
Nihad Sâmi Banarlı?nın, ?Devlet ve Devlet Terbiyesi? kitabını âcilen okumalarını, her ikisine de tavsiye ediyorum.
Aklıma başka bir şey gelmiyor.